5 Nisan 2009 Pazar

sakin



Kentin en "turistik" mahallesinde, tarihi kiliseler, camiler ve hamamların olduğu bölgede, temiz, modern ve pahalı kafe/barların yan yana dizildiği sokaklar var. Havalar ısındıkça, sandalyeler ve masalar dışarıya konulmaya başlandı. Bütün günü, "Gürcü Ana"nın huzuruna çıkmak için tırmanarak ve yokuş aşağı yürüyerek geçirdikten sonra yumuşak sedirli bu mekana yayıldık.

Dışarıda ışıl ışıl güneş, sokaklarda her yaştan insan, anneler çocuklarıyla park keyfinde, kiliseler her zamanki gibi kalabalık... Bütün bu manzarayı görünce, daha geçen yaz tanklar ve uçakların
cirit attığı ve önümüzdeki günlerde ne olacağının hiç belli olmadığı bir coğrafyada olduğuna inanamıyor insan. Bazen böyle huzur dolu bir anda, muhtelif "uluslararası" kuruluşların ortalıkta dolaşan armalı araçlarını görüp, uykudan uyanır gibi geçmişi hatırlıyorum.
İnsanoğlu herşeye mi alışıyor gerçekten?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder