21 Şubat 2009 Cumartesi

cumartesi





Neri bizi yemeğe davet etti bugün. Dışarıda hava yine puslu mu puslu... Dumanı tüten çorbalar, hem içimizi ısıttı hem de evimizde hissettirdi.


Bu şaşkın telefon, evin en yaşlı sakinlerindenmiş. Bu kadar yıldan sonra, kimbilir ne sırlar bildiğini düşünmeden edemiyor insan. Evlerin içindeki en az elli yıllık eşyaları teker teker incelemekten alamıyorum kendimi. Her kapı, her sokak, her bina zaman makinesi gibi...

2 yorum:

  1. telefona bayıldım. özellikle de rengine. sovyetler zamanından kalmaysa bu ki sanıyorum öyle neden gri ya da siyah değil. bizi kandırmışlar...

    YanıtlaSil
  2. ah sorma... flaşsız soluk çıkmış rengi. ben bu kadar parlak bi sarıyı az gördüm.

    gri ya da siyah? :)

    YanıtlaSil